Bu ülke toprakları üzerinde yüzyıllar boyunca hüküm süren Türk Egemenliği, yeni ve en modern yönetim biçimiyle, 29 Ekim 1923 yılında ülkemiz toprakları üzerindeki duruşunu bir kez daha sağlamlaştırdı. Bunun bedeli kolay olmadı kuşkusuz. Yüz binlerce şehidin kanıyla sulandı bu topraklar. Gidin Çanakkale’ye, gidin İnönü’ye, gidin Doğu’ ya. Hangimizin bir akrabası bu topraklar üzerinde şehit olmadı ki?
İlkokula daha yeni başladığımız günleri hepimiz hatırlarız. Hepimizin velisi bizi heyecanla, tertemiz giydirerek uğurlamadı mı bizi okulun kapısından. Kolay mıydı, bir annenin 15 yaşındaki çocuğunu şehit olacağını bile bile Çanakkale’ye, Yemen’e göndermesi? Millet olarak tarihimizi unutmayalım diyoruz ama, maalesef gerek yaygın medya araçları, gerekse de değiştirilen yaşam anlayışımızla, direncimizi, duruşumuzu giderek incitiyoruz.
İşte Bu bilincin yeniden ortaya çıkması için müthiş bir değişim yaşanıyor. İnsanların kendi idealleri uğruna verdiği amansız mücadeleye, bu vatanın evlatlarının geleceği tehlikeye atılıyor. Ama en acısı, kimsenin bunu fark edecek durumda olmaması. Ya da fark edip de kendini eli kolu bağlı hissetmesi.
Bu konuda en önemli olan gençlerimizin bilinçlendirilmesidir. Gençlerimiz, Cumhuriyetimizin temel ve değişmez ilkeleri konusunda daha hassas hale getirilmeli. Devletin bir çok kademesindeki kadrolaşma her alanda olduğu gibi eğitimde de var. Bu nedenle gençlerimizi her alanda sosyalleşmeye, kitap okumaya, araştırmaya bizler yöneltmeliyiz. Gençlerimize direkt etki eden uyuşturucu TV dizileri yerine onların daha da ilgisini çekecek etkinlikler yaratmalıyız. Bence genç evladı olan her anne baba, evine mutlaka bilimsel bir dergi almalı derim. Doğum gününde pahalı bir cep telefonu yerine, onun daha da ilgisini çekebilecek güzel hediyeler alınabilir. Örneğin bir teleskop… Belki de bir müzik aleti, ya da içi dolu bir kitaplık.
Yıllar boyunca bu vatanın, bu Cumhuriyetin uğruna bu ülkenin her bölgesinde on binlerce gencimizi toprağa verdik. Savaş patronlarının ve sömürgeci anlayışın uşaklarının ekmeklerine on yıllardır yağ sürülüyor. Cumhuriyetimizi parçalamak, insanlarımızı inandıkları değerlerden uzaklaştırmak için her türlü yol deneniyor. Uzun vadeye yayılmış bu planlamanın son devresi oynanmaya başladı. İşte bu tehlikeli dönemeçte, Cumhuriyetimizi nice 87 yıllara taşımak için birey olarak dik durmayı öğrenmeli ve sivil inisiyatif göstermeliyiz.
Geçmişten günümüze uzandığımızda, nelerin bu ülkede yok pahasına satıldığını, nelerin yok edildiğini, hangi değerlerimizin silindiğini acı içerisinde görürüz maalesef. Örgütlü oyunlara karşı, örgütlü direniş göstermek için tüm siyasi partilerin içini hıyanet içindeki insanlarla değil, gönlünde vatan sevgisi ve hizmet aşkı yaşayan insanlarla doldurmalıyız.
|
Cumhuriyet ve kazanımlarımız nelerdir ... Cumhuriyet ve kazanımlarımız hakkında bilgi