msn icon Türkiye'nin En Gelişmiş Msn Messenger Sitesi Bugün 13 Ağustos 2013, Salı Bir İsteğim Var Popüler Üyeler Videolar Msn Sohbet Hakkında İletişim
 
livemsntr logo
 
  ANA SAYFA MSN EKLENTİLERİ MSN BİLGİLERİ MSN İFADELERİ MSN AVATARLARI
  Msn İndir   Resim Galeri   Dinamik Görüntüler   Sorun Söyleyelim   Msn Nick Oluşturma   Programlar   Göz Kırpmalar   Msn Güvenlik
 
  Msn Nickleri        Msn Hataları        Şarkı Sözleri        Biyografiler        Ödev Arşivi              NEDİR 
 
Ünlü Şairlerin Şiirleri (11155 Kez Okunmuş)
İnci Dakikaları

Sen bana yeni yılsın her dakika
Her dakika bir yaşıma daha giriyorum

Sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni
Saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın
Ben bin parçaya bölündüm her parçasında
Her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın
Çalkantısız Üniversitenin yalnızlığın ve ağlamanın
Erkek ağlar mı diyeceksin
Hayberin kapısı ağlar mı erkek ağlar mı
Ben yel gibi erkekler ağlar diyorum
Bir dakika ağlar yılbaşı dakikasında
Daha gözlerimin gerçek yaşları belirmeden
Ağlamak diye bir şey yoktur diye bir şey
Yüzme bilmeyen bir uyurgezer yüzer ya
Çürük ve havada asılı tahtalar üstünde
Hafif kedi ayaklarıyla yürür gerçekten yürür ya
Sen benim ağlamamı erkekliğime
Uyanan ölmeyen yenilenen
Azgın kışlar içinde keskin baharlar bulan
Seni bulan yeniden bulan tekrar tekrar bulan erkekliğime say

Bütün bir yıl bütün bir yaşama boyu
Gizli heybelere binbir gece eşyası doldurduğuma say

Ben otomobilleri böylesine yankısız sağır komam
Öyle bir isyan şiiri var ki ben onu yakalayacağım
Bu yunan şehrinin düzenini öper ve yalvarırım
Şehrin ölümünü yanlış anlama
Gözleri kör oldu doğrudur ama o kadar
Ve şehrin gözlerini geri verme dakikalarıdır bu yılgın çanlar

Senin odan günışığı en güzel müzik bana
Farklılıklar odası
Giden tren buharları içinde örümcek ağı
Sen güzel örümcek ağı yaşamakla yaşamamak
Doğduğumuz şüpheyle öldüğümüz şüphe arasına gerilmiş
Garip bulut farklı müzik güzel örümcek ağı

Ben bir yabancı buğunun kokusunu alıyorum
Bu kokuyu alıyorsam onulmaz kıskançlık yaramdandır
Benim garipliğime bakma benim kıskançlığıma bakma benim
İncilerin ilk gerçek ve yeni yorumunu bulur gibi oluyorum
Bu inciler denizlerin en karanlık noktalarında bile yoktur
Benim ak ve kara kayalar içinde bulduğum inciler
Bu inciler sen olmasan bende bile yoktur
Oldukları yerde bile
Sezai Karakoç

Aşk Kitabı
 
Ne olur söyleyin sevenler bana
Ayrılmak kanun mu aşk kitabında
El ele tutuşup gülmeden daha
Terk etmek kanun mu aşk kitabında

Ümitlerim kırıldı bitti
Hayallerim yıkıldı gitti
Bu dert beni benden etti
Sevdim sevdim bak ne hale geldim Her seven sonunda düşüyor derde
Bu aşk kitabının yazanı nerde
Bir aşık inandı çok sevdi diye
Terk etmek kanun mu aşk kitabında
Ahmet Selçuk İlkan
Aşk
 
Aşk dediğin nedir ki
Tenden bedenden sıyrık
Çocukların içinde
Yaşadığı bir çığlık

Aşk dediğin nedir ki
Histen nefesten varlık
Umutsuzluk içinde
Karanlığa son ıslık
Ahmet Hamdi Tanpınar

KARADUT

Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın, ağulum
Günahımsın, vebalimsin.

Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum,
Gökte ararken yerde bulduğum,
Karadutum, çatal karam, çingenem,
Daha nem olacaktın bir tanem?
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın..

II

Sigara paketlerine resmini çizdiğim,
Körpe fidanlara adını yazdığım,
Karam, karam,
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
Sıla kokar, arzu tüter
Ilgıt ılgıt, buram buram.
Ben beyzade, kişizade,
Her türlü dertten topyekun azade
Hani şu ekmeği elden suyu gölden.
Durup dururken yorulan,
Kibrit çöpü gibi kırılan,
Yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan,
Artık otlar, göstermelik atlar gibi bedava yaşayan,
Sen benim mihnet içinde yanmış kavrulmuşum.

Netmiş, neylemiş, nolmuşum,
Cömert ırmaklar gibi gürül gürül,
Bahtın karışmış bahtıma çok şükür.
Yunmus, yıkanmış adam olmuşum.

Karam, karam
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
Sensiz bana canım dünya haram olsun
Bedri Rahmi Eyüboğlu



ÂŞIK MERDİVENİ

Dişli rüzgârlara karşı büyüttüm
Düşman gecenin içinde seni.
Bir damlacık aydınlığım
Kalemime kâğıdıma şavkı vuran,
Avucumda koruduğum bugüne.

Koşuyorum dağların, dağların köpüğünde
Kaygan sütünde ormanların.
Koşuyorum, koşuyorum beyaza doğru,
Koşuyorum cam gibi dumanın peşi sıra.
Küçük kız köşkünde türküler mavi.
İşte atmadan vurduğum ibibik,
İşte taş, işte yosun, işte hokkabaz sağdıç,
Koşuyorum seyrek sakallı bulutların
Sırıtıyor yedek beygiri taflanların ardında.

Koşuyorum yarınların çağrısına,
Bitimine karanlığın
Oktay Rıfat

ESKİ ZAMAN AŞIÐI

Ben eski zaman aşığıyım
Sevda çeker düşünürüm ağlarım
Bazen tilki kadar kurnaz bazen akılsız
Bazen çocuk gibiyim bacak kadarım
Herkes aşık olur sevdalanır
Bir yolu var gönül çekmeninde
Benimki sevda değil ateşten gömlek
Bir kar düşmüş ışıl ışıl yanar içimde
Ama ben eski zaman aşığıyım
Sevmek kadar katlanmak ta gelir elimden
Gece hayalimde gündüz fikrimde
Ela gözlü o yar çıkmaz gönülden
Oktay Rıfat

BİTTİ O SEVDA

Bitti o sevda kesildi çığlıkları martıların
Su gibi bitti, suya karşıt gibi bitti
İtti kıyıyı adına deniz dediğimiz şey
Unuttuk ikimiz de her türlü yetinmezliği
Kaybetti kumarda gözlerim
Kaybetti kumarda gözleri.

Bir koru rüzgârlandı göğüs boşluğumuzda sanki
Uzaklaştı ağaçlar birbirlerinden
Yakınlaştı ağaçlar birbirlerine
Yani her soluk alıp verişimizde bizim
Bir mekik gibi kalbin
Bir mekik gibi kalbim
İşleyip durdu bu yitikliği yeniden.

Ne kaldı
Farkında mısın bilmem
Gündüzler..
Gündüzler biraz azaldı.
Edip Cansever

UZAK YAKINLIK
 
Soruyordun,
İlkyaz işte
Uyanıp bir bahçeyi dinliyoruz
Tenhalık böyle.

Dallar mı kırılmış, sarmaşıklar mı toz içinde
Beklesem hemen gelecek olduğun
Tam öyle olduğun
Oysa hep yanımdasın, seninle her şey yanımda
Kırık dökük de olsa yanımda
Mesela çok sevdiğin bir deniz bile yanımda
O deniz ki aramızda hiç kımıldamadan
Erkeğini iyi tanıyan bir kadın gibi yorgun.

Yarısı yenmiş bir elmaydık bana sorarsan
İkimizdik, iki kişi değildik
Bakıyorsak birlikte bakıyorduk gözlerimin içine
Birlikte gözlerinin içine bakıyorduk senin
Yanlıştı, doğruydu, hiç bilmiyorum
Sanki bir bakıma ayrılık böyle.

Karşılıklı otursak da ne zaman
Masa örtüsünü ikiye bölen ellerimizdi
Bir tırnak yeşilinden gerisin geriye,
Ayak bileklerimizden gerisin geriye,
Bütün bunlar gereksiz, bilmiyorum sanma
Gereksiz ama yalnızlık böyle
Edip Cansever

SENİ YAŞAMAK

Seni her özlediğimde sevgilim,
Gökyüzüne bakıyorum;
Göğün mavisinde gözlerini görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Denizlere bakıyorum.
Ufuğa bakınca mucizeni görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Kuşlara bakıyorum.
O kanatlardaki özgürlüğünü görüyorum çünkü.
Ve aşkım, seni her özlediğimde,
Adında isyan ediyorum.
Seni özlemek istemiyorum ben,
Ben seni yaşamak istiyorum,
Seni her özlediğimde sana bakmak istiyorum
Ve seni sende görmek sadece
Behçet  Necatigil

GİZLİ SEVDA

Hani bir sevgilin vardı
Yedi sekiz sene önce,
Dün ona rastladım
Sevindi beni görünce.

Sokakta ayaküstü
Konuştuk ordan burdan.
Evlenmiş, çocukları olmuş
Bir kız, bir oğlan,
Seni sordu.
Hiç değişmedi, dedim.
Bildiğin gibi
Anlıyordu.

Mesutmuş, kocasını seviyormuş.
Kendilerininmiş evleri..
Bir suçlu gibi ezik,
Sana selam söyledi
Behçet Necatigil

AŞK

Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır,bir üşütür,bir ağlatır,bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
Özdemir Asaf

AŞK
 
Aşk kaçmaktan çok kovalamayı sever,
Görmekten çok özlemeyi,
Dokunmaktan çok düşlemeyi,
Ve aşk öyle haindir ki,
Nerde imkansız varsa onu sever
Özdemir Asaf

MASALDAKİ YALNIZLIK

Ben yalnızlığı
Gökte uçar gördüm.
Ben yalnızlığı
Garip, naçar gördüm.
Ben yalnızlığı
Gelir geçer gördüm
Cahit Külebi

SEVDA BAHÇESİ

Bir gül, mahzun durur bahçede,
Yaprakları yorgun.
Sen pembe güllerin en pembesi,
Hasta, solgun..

Bir gül, taze durur bahçede
Yaprakları diri.
Sen beyaz güllerin en beyazı
Sabahlar kadar iri..

Bir gül, baygın durur bahçede
Yaprakları serin.
Sen sarı güllerin en sarısı
Yağmur gibisin..

Pembe gül hülyandır açılmış,
Beyaz gül yanakların,
Sarı gül dağınık saçlarındır,
Ve mahzun kalbim ateş gibi
Yanan dudaklarındır
Cahit Külebi

GİZLİ BAKIŞLAR
 
Bir bakış ki açıyor gönül muammasını,
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisanda yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.

Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Bir bakış, bir aşığı saatlerce ağlatır
Bir bakış, bir aşığı aşkından emin eder,
Seven insanlar daima gözleriyle yemin eder
Faruk Nafiz Çamlıbel

KISKANÇ

 Sakın bir söz söyleme, yüzüme bakma sakın
Sesini duyan olur, sana göz koyan olur
Düşmanımdır seni kim bulursa cana yakın
Anan bile okşasa benim bağrım kan olur.

Dilerim Tanrıdan ki sana açık kucaklar
Bir daha kapanmadan kara toprakla dolsun
Kan tükürsün adını candan anan dudaklar
Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun
Faruk Nafiz Çamlıbel

SEVGİ DUVARI

Sen miydin o, yalnızlığım mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi.
Dilimizde akşamdan kalma bir küfür,
Salonlar, piyasalar, sanat sevicileri.
Derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni,
Yakanda bir amonyak çiçeği.
Yalnızlığım benim, sidikli kontesim,
Ne kadar rezil olursak, o kadar iyi.

Kumkapı meyhanelerine dadandık,
önümüzde altınbaş, altın zincir fasulye pilakisi,
Ardımızda görevliler, ekipler, hızırpaşalar,
Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi.
Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri,
Çöpçülerin elleriyle okşardın beni.
Yalnızlığım benim, süpürge saçlım,
Ne kadar kötü kokarsak, o kadar iyi.

Baktım gökte bir kırmızı bir uçak,
Bol çelik, bol yıldız, bol insan.
Bir gece sevgi duvarını aştık,
Düştüğüm yer öyle açık, seçik ki.

Başucumda bir sen varsın, bir de evren.
Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
Yalnızım benim çoğul türkülerim,
Ne kadar yalansız yaşarsak, o kadar iyi
Can YÜCEL

SUDA

Bir çift yaprakmış dalında yumuşacık,
Tutmuşum tutmuşum ellerinden senin;
Düşmüşüz yavaşça bir sâkin derenin
İçindeymişik, yeşilmişik, sazmışık.

Balıklar gibiymiş, sessiz ve karanlık,
Yüzermiş saçların, yüzermiş nefesin;
Susarmışız öyle, bir sâkin derenin
İçindeymişik, yeşilmişik, sazmışık.
Can YÜCEL

NERDESİN

Geceleyin bir ses böler uykumu,
İçim ürpermeyle dolar: -Nerdesin?
Arıyorum yıllar var ki ben onu,
Aşıkıyım beni çağıran bu sesin.

Gün olur sürüyüp beni derbeder,
Bu ses rüzgarlara karışır gider.
Gün olur peşimden yürür beraber,
Ansızın haykırır bana: -Nerdesin?

Bütün sevgileri atıp içimden,
Varlığımı yalnız ona verdim ben,
Elverir ki bir gün bana derinden,
Ta derinden bir gün bana Gel desin.
AHMET KUTSİ TECER

Tutkun Uykusu

Her gece açıp penceremi bağırıyorum:
Seni seviyorum!duyuyor musun?
Arada evler ,oteller , dükkanlar
Çekip o evleri,otelleri bir kenara
Her gece sokak sokak seni arıyorum

Arada rıhtım var,deniz var,vapurlar
Denizi ,vapurları koşa koşa geçiyorum
Ay altında kalkan uçaklara yetişip
İtiş kakış bilekler, eller, ayaklar
Her gece sana doğru geliyorum tekrar tekrar
NECATİ CUMALI

ÇAKIL

Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar

Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler gibi dönmeğe başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Masmavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarım

Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde.
Bedri Rahmi Eyüboğlu

SEVDA ÜSTÜNE

Bütün kitapları yakmalı,
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır!
Kitaplara göre insan,
Karanlıkta yüzüne bin mumluk lamba tutulmuş,
Gözleri, yüreği kamaşmış insandır.
Aptaldır, hastadır, kahramandır.

Bütün kitapları yakmalı,
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır!
İçinde bir tek suret yaşayan yüreğe
Yürek mi derler?
Bir tek yaprak veren dalın boynun burarlar,
Bir tek meyve veren dalı keserler..

İnsan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı,
Esti mi rüzgar, bir değil, milyonlar için esmeli,
Bir tek meyve veren dalı kesmeli.
İnsan dediğin derya misali,
Üstünde milyonlarca dalga,
İçinde kıyametler kopmalı.
İnsan dediğin derya misali,
Uçsuz bucaksız olmalı..

Gel çıkalım sevgilim, gel
Gel kurtulalım birler hanesinden,
Çekelim gidelim bir uçtan uca,
Açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar,
Sevelim, sevelim, sevelim,
Sevebileceğimiz kadar
Bedri Rahmi Eyüboğlu

SENSİZ

Yağmurun tadı yok sensiz
Ne kış ne bahar
Mehtap bile inek gibi bakar
Mavi bir boşluk deniz.
Tadı kalmadı şarkıların
İçki kadehi soğuk
Dün , bugün , yarın
Manasız donuk
Sen olsaydın eğer
Seninle gelseydi yağmur
Kar , tipi , çamur
Koymazdı bu kadar .
Mehtap göz kırpardı tatlı tatlı
Zeki ve çapkın
Ses ve ışık dolardı deniz
Dalgalar cana yakın .
Varsın bağırsın sarhoşlar , satıcılar
Kar kış kıyamet kopsun
Bahar canı isterse olsun
Akşam da olmayaydı sabahta
Beraberdik sevapta , beraberdik günahta
Yağmurun tadı yok sensiz
Ne kış ne bahar
Mehtap bile inek gibi bakar ,
Mavi bir boşluk deniz
Sıtkı Tuncer

SEN GELMEYİNCE

Sen gelmeyince gam gelir
O burukluk sularda yansıyan
Bir tasa ki bırakmaz
Sabah gelir akşam gelir .
Bıçak sapladın bağrıma
Gam getirdin kervan kervan
Bir karabulut gibi çöktün yaşantıma .
Bak yavrum yokluğun işte
Elimi uzatsam tutacağım
Öyle alıştım ki hasretine
Seni unutacağım
Sıtkı  Tuncer

ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ

Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu, ağlardım
Beni sevmiyordun, bilirdim
Bir sevdiğin vardı, duyardım
Çöp gibi bir oğlan, ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu, ağlardım
Ne vakit Maçkadan geçsem
Limanda hep gemiler olurdu
Ağaçlar kuş gibi gülerdi
Sessizce bir cigara yakardın
Parmaklarımın ucunu yakardın
Kirpiklerini eğerdin, bakardın
Üşürdüm, içim ürperirdi
Felaketim olurdu, ağlardım
Akşamlar bir roman gibi biterdi
Jezabel kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi
Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdin
Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi fikrimce
Güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı
Felaketim olurdu, ağlardım
ATTİLA İLHAN

  BEĞEN :
 
 
7 Kişi Beğenmiş, 4 Kişi Beğenmemiş.
Yazıcıdan Çıkartın Word Olarak Kaydedin E-Mail Olarak Gönderin
 
Bu Konu İçin 1 Yorum Yapılmış. Sizde Yorum Yapmak İstiyor musunuz?


 ezgi Yazmış. Yorumun Yazıldığı Tarih: 08/01/2013
bence güzeller çok işime yaradı sağolun
Katılıyorum    Katılmıyorum
Katılan: 2    Katılmayan: 3
Ünlü Şairlerin Şiirleri kısa aşk türk ... En Ünlü Şairlerin Güzel Kısa Şiirleri Sayfası
 
  Ana Sayfa   Soru Gönder   Sitene Ekle   Msn İndir   Msn Sohbet   Diğer Bölümler   Sahne Resimleri   Kategoriler   En İyiler
  Gizlilik Politikası           Google Gadget           Sitemap           RSS Bülteni           Webmaster           Google+           Kullanım Koşulları           msn indir
Copyright 2009 - 2011 ©    Türkiyenin En Büyük ve En Güçlü Messenger Web Sitesi    Livemsntr.com ™    Tüm Hakları Saklıdır.

Sitedeki Dosya ve Bilgileri Kontrolden Geçiriniz. Oluşacak Sorunlardan Livemsntr.com Sorumlu Değildir. Sitemiz Msn indir , Msn Yükle , Msn Download Aramalarında Öncülük Etmektedir.